Kedi ile köpek ilişkisi


Burada kendi kliniğimizde tanık olduğumuz bir vakaya yer verdik;  Hayvansever bir dostumuzun getirdiği Amanda, arka ayaklarında paraplagie (felç) teşhisi ile, yaklaşık 1 ay süren çok yönlü bir tedavi gördükten sonra iyileşmişti.  Kısa bir süre sonra da doğum yapmıştı. Yaşama yeniden dönen Amanda yalnız kendi yavrularını değil, çevreden bırakılan başka yavruları da koruyup besledi.

 Bu süreçte, kliniğimize annesi doğumda ölen bir Miniature Pincher yavrusu getirildi.
Amanda onu da emzirdi..

 
Kedi ile Köpek anlaşabilir

İsrail’in Tel Aviv Üniversitesi’ndeki bir araştırmaya göre, kedi eve köpekten daha önce alıştırılırsa ve bu sırada her ikisi de genç olursa ( kediler için 6 aydan, köpekler içinse 1 yıldan küçük yaşta), ikilinin iyi anlaşma olasılığının yüksek olduğu gözlenmiş.Evlerinde hem kedi hem de köpek olan 200 evcil hayvan sahibiyle yapılan görüşmeler ve evcil hayvanların gözlenmesi sonucunda, belli koşullar sağlandığında kedi ve köpeklerin iyi birer arkadaş olabilecekleri ortaya çıkmış. Yine bu evlerin üçte ikisindeki kedi ve köpeklerin birbirleriyle çok iyi geçindikleri gözlenmiş.Ancak geriye kalan oranı, yani üçte birlik oranı oluşturan kedi ve köpeklerin birbirleriyle pek arkadaşlık etmedikleri, hatta %10′ luk bir bölümün zaman zaman kavga ettiği gözlenmiş.

Kavgaların çoğunun kedi ve köpeklerin “aynı dili konuşmamalarından” kaynaklandığı düşünülüyor. Çünkü kedi ve köpeklerin vücut dilleri genellikle çok farklı. Örneğin kediler, sinirlendiklerinde kuyruklarını sert bir şekilde sallarken, köpekler sırtlarını kamburlaştırır. Kediler, mutlu olduklarında mırıldarken, köpekler kuyruklarını sallar. Bir kedi için sinirlilik göstergesi olan bir vücut şekli, bir köpek için tersi anlamına gelebilir.Peki, farklı dilleri konuşan bu iki tür birlikte nasıl mutlu olabiliyor? Araştırmayı yürüten Prof. Joseph Terkel, bununla ilgili ilginç bir gözlemde bulunmuş: Kedi ve köpekler, birbirlerinin vücut dillerini öğrenebiliyorlar. Böylece birbirleriyle doğru iletişim kurabiliyorlar. Bu iletişim sağlandığı zaman oyun oynayabiliyor, burun buruna koklaşabiliyor, kanepede birlikte uyuyabiliyorlar. Hatta yemek ve su kaplarını da sorunsuz bir şekilde paylaşabiliyorlar.

Kaynak: Kedi ve Kültür Dergisi Ocak-Şubat 2010